ZEYTİN ZARARLILARI

ZEYTİN SİNEĞİ
(Bactrocera oleae (Gmel.) (Dip.: Tephritidae))

       Ergin; 4-6 mm. boyunda, parlak kahve ve bal renklidir. Baş ve antenler sarı, göğüs üzerinde 3 adet açık kahve renginde bantlar vardır. Dişilerde karın daha geniş yapılı olup sonunda yumurta koyma iğnesi bulunur. Yumurta 0.7-0.9 mm. boyunda, mat beyaz renkli ve mekik şeklindedir.

       Larva; ayaksız ve şeffaf beyaz renklidir. Baş ince, vücudu geriye doğru kalınlaşır, konik silindirik görünüştedir. Olgun halde 6-8,5 mm boyunda, 1.3-1.9 mm enindedir. Pupa; boyu 3.8-5 mm. eni 1.7-2 mm. kahve renkli ve fıçı şeklindedir.

       Zeytin sineği çoğunlukla kışı toprağın 2-5 cm derinliğinde pupa halinde geçirir. Erginler hazirandan itibaren topraktan çıkmağa başlar ve yumurta koyma olgunluğuna gelmek için bir süre civardaki tatlı maddelerle beslenirler. Meyvelerin yumurta konulmaya elverişli hale gelmeye başladığı 20 hazirandan sonra meyvelerde ilk yumurtalar görülür. Yumurta meyvenin 0.5-1 mm derinliğine bırakılır. Bir dişi 200-250 yumurta koyabilir. Yazın kuluçka süresi 18 C'de 2 gündür. Bu süre sonbaharda 6-10 güne kadar uzar. Yumurtadan çıkan larva meyve etinde galeriler açarak beslenir. 1,2,3, larva dönemlerini tamamlayarak olgun larva haline gelir. Larva gelişme süresi 15-16 gündür. Olgun larva meyvenin yüzeyine gelir, meyve zarını kemirerek inceltir ve 2-3 mm geri çekilerek pupa olur. Pupa mevsim basında meyve içinde, zarar periyodu sonunda toprakta veya ağaç üzerinde oluşur. Pupa süresi iklimle ilgili olarak 4-12 günden birkaç aya kadar devam edebilir. Ege’de 4-5; Marmara'da 3-4, Güney Anadolu'da 2-5, Karadeniz Bölgesinde 3-4 nesil vermektedir. Bir neslin gelişme süresi 30-40 gün kadardır.

ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

       Zeytin sineği larva döneminde ve meyve etinde zararlı olarak bulunur. Larva gelişme süresinde çekirdek etrafında galeriler açarak beslenir. Böylece meyvelerin çürüyerek dökülmesine, zeytin yağı miktarının azalmasına kısmende yağda asit çoğalmasına neden olur. Bilhassa sofralık zeytinlerde zararı daha önem taşımaktadır.

       Zarar oranı normal yıllarda % 15-30, salgın yıllarda % 60'a kadar ulaşmaktadır. Yılda % 30 kadar ürün kaybına sebep olduğu tahmin edilmektedir.



Akdeniz ülkelerinden Arjantin'e kadar yayılmış durumdadır. Ülkemizde Ege, Marmara, Güney Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgesi zeytinliklerinde de yaygındır.




KONUKÇULARI

       Başta gelen konukçusu kültür zeytini adı verilen Oleae europaea L.'dir. Yabani zeytin (Oleae oleaster L.) ve Akça kesme (Phyilyrea sp.) dede zararlı olmaktadır.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ

        Ülkemizde zeytin sineğinin çeşitli doğal düşmanları saptanmıştır. Ancak bunlar zararlıyı kontrol altına alacak yoğunlukta olmadığından herhangi bir uygulama yapılmamaktadır.

MÜCADELESİ

1. Kültürel Önlemler

       Pupaların imhası bakımından kış aylarında toprağın derince sürülmesi zarar periyodu boyunca 3-4 günde bir kurtlu zeytinlerin toplanarak zeytinlikten uzaklaştırılması öğütlenmektedir.

2. Kimyasal Mücadele

a. İlaçlama Zamanının Tesbiti

        Ergin çıkış zamanları iklim, toprak karakteri, çeşit v.b. etkenlere bağlı olarak değişmeler göstermektedir. Bölge farklılıkları dikkate alınarak sürvey yönetiminde belirtildiği şekilde ve meyvelerin yumurta koyma olgunluğuna geldiği dönemde vuruk sayımları yapılarak yeterli vuruk saptandığında ilaçlamaya geçilir. Ergin artışlarının tesbitinde içinde % 2 oranında diamonyum fosfat mahlülü bulunan Mc.Phail tuzakları kullanılır. Ancak eylül ayı ortalarından itibaren Mc.Phail tuzaklarının yanısıra sarı yapışkan vertikal tuzakların da devreye sokulması gereklidir.

b. Kullanılacak ilaçlar ve Dozları

Kaplama ilaçlamada

Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Methidation 400 g/l EC C 100 ml
Eenthion 500 g/l EC C 100 ml
Dimethoate 400 g/1 EC C 100 ml
Phoshamidon 500 g/l EC C 100 ml
Monocrotophos 400 g/l EC C 100 ml
Trichlorphon 800 g/l EC C 125 ml
Ethoate - methyl 400 g/l EC C 150 ml
Triazophos 400 g/l EC C 150 ml
Formathion 330 g/l EC C 150 ml
Delthamethrin 25 g/l EC C 25 ml
Beta cyfulthrin 25 g/l EC C 30 ml

Zehirli yem kısmi ilaçlamada

Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Malathion % 25 + WP 4.5 Kg
Protein hidrolizat % 85 WP 4 Kg
Fenthion % 50 + EC C 500 ml
Protein Hidrolizat % 85 EC 1 lt
Dimethoate % 40+ EC 750 ml
Protein Hidrolizat % 85 EC 4 lt
Malathion % 95+ ULV 200 ml
Protein Hidrolizat % 85 EC 800 ml
Phosphamidon % 96+% 4 + SCW 300 ml
Protein Hidrolizat % 85 EC 1700 ml
Deltamethrin % l .5 + ULV 300 ml
Protein Hidrolizat % 85 EC 700 ml
Deltamethrin % 0.5 + ULV 1 lt
Protein Hidrolizat % 85 EC 1 lt



c. Kullanılacak Alet ve Makinalar

       Kaplama metodunda yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler en uygun ilaçlama aleti olup, sıfır No. meme kullanılır.

        Zehirli yem kısmi ilaçlamada düşük basınçlı ve içinde karıştırıcısı bulunan sırt pülverizatörleri kullanılmalı, 2-3 No. meme ile mahsulün iri damlalar halinde yaprak ve meyvelerde tutunması sağlanmalıdır.

        ULV Bait - spray tekniğine göre havadan yapılacak ilaçlamalar da TC.ZHO tescili işaretli, 500 lt. depo kapasiteli paper - pawne 235 TC - ZUY tescil işaretli 1500 lt. depo kapasiteli Thrushocmmander 600 gibi ULV tekniğine göre ilaçlama yapılabilecek şeklide özel olarak hazırlanmış uçaklar kullanılır.

d. ilaçlama Tekniği

        Kaplama metodunun amacı meyve içindeki genç larvaların öldürülmesini hedef almaktadır. Bunun için ağaçlar içten dışa, dıştan içe olmak üzere tam bir kaplama sağlanmalı, bilhassa meyvelerin ıslanmasına dikkat edilmelidir. Zehirli yem kısmi ilaçlama metodunda ise amaç erginleri belirli bir doğu yönlerinde l m2 lik alana 150 - 200 cc. gelecek şekilde atılır. Bu yöntemin etkili olması için, dış bulaşmaların olmayacağı bir zeytinlik seçilmeli ve ilaçlamalar her 10 günde bir tekrarlanarak hasada 20 gün kalıncaya kadar devam edilmelidir, kurak ve yağışsız denemelerde ilaçlama aralığı ergin ve vuruk segmelerine dayanılarak uzatılabilir.

        ULV Bait - Spray metodunda da erginlerin öldürülmesi esastır. Bu amaçla uçakla kaplama ilaçlama uygulanır. Yağ temin başarı oranını artırmada üzerinde hassasiyetle durulması gereken hususlar aşağıda verilmiştir.

       Tuzaklara giren ergin sayımlarını muntazam aralıklarla ( 3-4 gün) yaparak ilaçlama zamanını iyi tesbit etmek.

       Uçak firması ile gerekli anlaşmayı önceden yapmak ve ilaçlamaya karar verilince hemen başlamak.

        İlaç ve cezbedici 4 ilaçlamaya yetecek miktarda önceden elde hazır bulundurmak.

       Kalibrasyonun ilaçlamaya yakın günlerde ve tatbikata yapılacak ilaç cezbedici karışım ile yapılmasını sağlamak.

        Uçağın hız gösterge saati ile ilaçlama süratini yerden kontrol etmek.

        Mayi ilaç püskürtme sistemim yerde ve havada kontrol etmek.

        Uçağın pülverizasyon basıncı kontrol edilerek değişik basınçlarda (P.S.İ.) meme vedi ortalamaları alınarak uygun meme verdisini veren basıncı saptamak.

       Kullanılmayan meme yerlerini damlatma yapmayacak şekilde köretmek.

        İlaçlama şiddeti, zerre dağıtımı ve birim yüzeye düşen damla adedini solventlere hassas kromemote kağıtları kullanılarak saptamak.

        İlaçlama mahsulününün süzülerek uçak deposuna konulmasını sağlamak.

       Kalibrasyonda saptanan değerlerin ilaçlama anında değişmemesi, verilerdeki küçük değişikliklerin ilaçlama normunda büyük farklılıklar doğuracağını pilota bildirmek.

       İlaçlama sırasında meydan pilot ve firmacı tarafından iyi bir anlaşma sağlayarak ilaçlanmamış saha bırakılmamasını sağlamak gibi hususlara dikkat edilmelidir.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

        Değerlendirmeler önerilen kaplama, zehirli yem kısmi ilaçlama ve ULV Bait-spray metodları ile ayrı ayrı yapılır. Kaplama metodunda uygulamanın değerlendirilmesi amacı ile ilaçlamadan 20 gün sonra ilaçlı ve kontrol zeytinliklerden ve değişik ağaçlardan 100- 120 adet yeni vuruklu meyve toplanır. Bunlar binoküler altında açılarak 1.2. dönem larvaların ölü, canlı toplamları 25 adet oluncaya kadar sayıma tabi tutulur. Aynı sayım kontrolda da uygulanır. Elde edilen yüzde canlı larva oranlarına göre değerlendirme yapılır.

        Zehirli yem kısmi ilaçlama metodunu yerden uygulamanın değerlendirilmesi için programa alınan zeytinlik değişik karakter gösteren 4-5 üniteye ayrılır. Her ünitenin merkezinde o üniteyi temsil edebilecek 5-10 ağaç sayım için işaretlenir. Bu ağaçların her birinin dört yönünden 50'şer, toplam 200 meyve temiz ve vuruklu (tahribatlı) olarak sayılır ve vuruk adedi saptanır. Bu şekilde hareket edilerek birinci ilaçlamadan bir gün önce sayım, son ilaçlamadan 10 gün sonra ilaçlama sonrası sayım olmak üzere 2 sayım yapılır. Aynı sayım kontrol zeytinliğinde de yapılır. Elde edilen vuruk adetleri arasındaki farka Abbot formülü uygulanarak etki oranı bulunur.

ZEYTİN KURDU 
 (Coenorrhinus cribripennis Desb.) (Col.: Attelabidae))

TANIMI VE YAŞAYIŞI

       Genel görünüş itibariyle baştan arkaya doğru hafif konik ve yuvarlak şekillidir. Ergin genellikle kızıl kahve renkli ve üzeri sarımsı renkte sık tüylerle örtülüdür. Baş thorax'tan uca doğru hafifçe daralan bir dikdörtgen görünümünde, öne doğru biraz meyilli olup üzeri oldukça noktalı ve sıkça tüylüdür. Kızıl kahve renkli antenler hortumun hemen hemen yarısına yakın bir yerden çıkarlar. Vücut renginde ve tahminen 2 mm kadar uzunlukta olan hortum yanal çukur çizgilere maliktir. Bacaklar vücut renginde, tırnaklar ve karın kısmı ise siyah renktedir. Vücut uzunluğu ortalama 5.7 mm kadardır.

       Yumurta limon sarısı renginde olup, eliptik bir şekle sahiptir. Dış kısmı parlak ve pürüzsüzdür. Üzerinde hiç bir desen yoktur. Uzunluğu ortalama 0.56 mm, genişliği 0.46 mm’dir.

        Larva bacaksız, kıvrık, kirli krem renginde olup 5 mm boyundadır. Baş ve başı takip eden vücut kısımları iricedir, vücut geriye doğru gittikçe incelir. Pupa 1.5-1.6 mm çapında toprakta bir kokon olarak görülür. Ergin böcekler biyolojileri itibariyle bölgemizde Mart sonu nisan başı ile ağustos ayları arasında zeytinliklerde görmek mümkündür. Kışı toprakta pupa döneminde diapause halinde geçiren böcekler yıllara göre havaların erken ısınmasıyla ilgili olarak mart sonu ve genellikle nisan ayından itibaren çıkmaya başlarlar. Meyveler nohut büyüklüğünü alıncaya kadar ki zamanda bitkinin taze sürgün, yaprak, çiçek ve meyveleri yemek suretiyle beslenirler ve cinsel olgunluğa erişirler. Dişiler nohut büyüklüğünü almış meyvelerin kabuk altlarına yumurtalarım bırakırlar, iklim koşullarına bağlı olarak yumurtanın açılmasını (9-14 gün) müteakip çıkan larva zeytinin etli kısmı ile beslenerek gelişmesini sürdürür. Olgun larva olunca toprağa inerek toprakta pupa olur. Yılda bir nesil verir.

ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

       Zeytin kurdu önemli bir zeytin zararlısıdır. Değişik zamanlarda ve muhtelif bitki aksamında yaptığı zarar şekli ve derecesi ile dikkati çeker. Bu itibarla böceğin zeytin ağacındaki zararını 3'e ayırarak incelemek daha doğru olur.

Taze Sürgün ve Yapraklardaki Zararı:

        Mart sonu nisan basında kışlaktan çıkan erginler beslenmek amacıyla henüz çiçek ve meyve teşekkülünün olmadığı bu devrede genç sürgün ve taze yapraklara saldırırlar. Yenme ve ısırılma suretiyle zarar gören genç sürgünler normal fizyolojik gelişimlerini sürdüremezler, renkleri değişir ve neticede kururlar. Zarar gören yapraklar ise saldırı sonunda delik deşik bir görünüm alırlar. Beslenme anında, zararlı, yaprak-altı veya yaprak üstü diye herhangi bir ayrımda bulunmaz.

Çiçeklerdeki Zararı:

       Erginler beslenmelerini ve dolayısıyla zararlarını diğer bir fenolojik dönem olan çiçekte de devam ettirirler. Çiçek tomurcuğundaki zararı ilk bakışta Zeytin Çiçek Sap Sokanı zararına benzer. Ancak zarar gören çiçek tomurcuğu dikkatle incelenecek olursa zarara uğrayan yerin bir emgi lekesinden çok delik şeklinde ve kenarlarının yırtık olduğu çiçek iç organlarının yendiği görülür. Böyle bir çiçek tomurcuğunun zamanla rengi değişir, dolayısıyla açılamaz ve meyve bağlıyamadan kuruyup dökülür.

Meyvelerdeki Zararı:

       Erginlerin 3. ve en önemli zararı meyvelerde görülür. Leblebi kadar büyüdükten 1-1.5 cm boy alıncaya kadarki zamanda böceğin beslenmesi sonucu meyvelerde birçok yaralar belirir. Zarar görmüş meyveler gün geçtikçe gelişemezler, neticede buruşup kurumaya ve dökülmeye yüz tutarlar. Kuruma esnasında yara yerlerinin kenarları kabarır ve ortası çökük karakteristik bir durum alır. Erginlerin meyvelerde yapmış olduğu bu zarar çok önemlidir ve gerçek ürün kaybına sebep olmaktadır.

        Bu zararlı yurdumuzun Çanakkale, Antalya, Maraş, Malatya, Muğla, Bursa, İzmir, Manisa, Balıkesir, Aydın illerinde bulunmaktadır.

KONUKÇULARI

        Ana konukçusu zeytindir.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ        Gerek bölgede yapılan çalışmalarda ve gerekse literatür taramalarında bu böceğin doğal düşmanlarına rastlamak mümkün olamamıştır.

MÜCADELESİ

1. Kültürel Önlemler

       Zeytin kurdu çok hassastır. En ufak bir sarsıntıda kendisini yere atar veya uçar. Güneşli havalarda çok hareketli ve çeviktir. Güneşsiz havalarda ise uyuşukturlar. Bu sebeple belirtilen tarihten itibaren henüz güneş doğmadan ağaçların altına çarşaf sererek ağaçları silkelemek suretiyle düşen böcekleri toplayıp yok etmelidir. Temmuz, ağustos ve eylül aylarında da dibe dökülen zeytinleri toplayıp imha etmelidir.

2. Kimyasal Mücadele

a. İlaçlama Zamanının Tesbiti

        Sürdürülecek sürveyler sonucunda bir ergin dahi görülse hemen ilaçlamaya geçmek gerekir.

b. Kullanılacak İlaçlar ve Dozları

Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Dimethoate 400 g/l EC C 150 ml
Fenthion 500g/l EC C 150 ml

c. Kullanılacak Alet ve Makinalar

        Bu böcekle kimyasal mücadele esnasında atılacak sıvı ilaçlar için yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.

d. İlaçlama Tekniği

        İlaçlama kaplama şeklinde ve ağacın tümü iyice ıslatılacak şekilde yapılmalıdır. Fenolojik dönemler arasında uzun bir süre varsa ilaçlanma tekrarlanmalıdır. 

ZEYTİN KARA KOŞNİLİ 

 (Saissetia oleae Olivier (Homoptera: Coccidae)

TANIMI VE YAŞAYIŞI

       Zeytin kara koşnili 7 ayrı biyolojik dönem göstermektedir.

        Yumurta, uzunca oval, ilk anda parlak krem renkli, embriyonun olgunlaşmasıyla turuncu renkte ve yumurtalı dişinin kabuğu altındadır.

       Aktif larva, turuncuya yakın sarı renkte ve hareketlidir. Basının iki yanında nokta halinde siyah bir çift göz ve bunların önünde 6 segmentli antenler mevcuttur.

       İkinci dönem larva; Sarımsı bej renkte, sırtta (H) harfi belirmekte ve çevresinde koyu kahverengi leke oluşmaktadır. Birinci dönem larvaya oranla vücut yüksekliği artmıştır.

       Üçüncü dönem larva; Kremsi bej renktedir. Enine ve boyuna daha çok gelişmiş, yükseklik artmış ve (H) harfi iyice belirlenmiştir.

       Yumurtasız ergin (Yumurtasız dişi) başlangıçta mat gri, olgunlaştıkça kirli gri renk almaktadır. Yükseklik yarım küre şeklinde (H) harfi çevresi iyice çukurlaşmış, mum tabakası iyice belirmiştir.


        Yumurtalı ergin (Yumurtalı dişi), mat siyahımsı koyu kahverenktedir. Akıntı ile bulaştığı zaman parlak görünüşlüdür, yüksekliği tam yarım küre şeklini almış, (H) harfi görüntüsü daha az belirli ve mum tabakası sertleşmiştir.

        Kışı genellikle yapraklarda 2. ve 3. dönem larva halinde geçirmektedir. Bu arada diğer dönemlere de rastlanmaktadır. Kışı geçiren larvalar havaların ısınması ile sürgünlere göç etmekte buralarda yumurtasız dişi dönemine girmektedirler. Yumurtalı dişi dönemine geçiş, Akdeniz bölgesinde nisan sonlarında, Ege Bölgesinde mayıs sonlarında, Marmara ve Karadeniz bölgesinde de temmuzdadır, ilk inficar, Akdeniz Bölgesinde mayısta, diğer bölgelerde haziranda görülmeye başlanır ve inficar peryodu 1-3 ay kadar sürer yumurtalar ana kabuğu altında açılır ve aktif larvalar ana kabuğu altından çıkarak yaprak, sürgün gibi yeşil aksama dağılırlar. Yaz boyunca çıkan aktif larvalar l -7 gün yaprak ve sürgünlerde dolaşarak kendilerine elverişli yer bulduktan sonra buralara yerleşerek l. dönem larva haline geçerler. Yaz sonlarına doğru 2. ve 3. dönem larva olurlar ve kışa bu durumda girerler. Ancak bazı bireyler ilk inficardan sonra yaz boyunca gelişmelerini hızla tamamlayarak sonbaharda tekrar aktif larva vermekte, böylece kısmen 2. bir döl görülmektedir.

ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

        Zeytin kara koşnili larva ve ergin dönemlerinde ağacın özsuyunu emerek beslenir ve aynı zamanda salgıladığı tatlı madde bütün ağacı sarar. Saprofit mantarlar bu tatlı maddede çabuk ürediğinden karaballık hastalığı (fumajin) meydana gelir. Bir yandan özsuyun emilmesi, diğer yandan karaballığın fotosenteze engel olması ağaçları zayıflatır ve üründe azalmalar olur. Koşnilin yoğunluğu arttıkça yaprak ve meyve dökümleri ile dallarda kurumalar başlar. Böyle zamanlardaki ürün kaybı % 60-70 kadardır. Daha sonraki yıllarda ağaçlar hiç meyve vermez olurlar ve çalılaşmalar görülür.

KONUKÇULARI

        Zararlının ana konukçusu zeytindir. Ege bölgesinde narenciye, çınar, ayva, nar,defne gibi bitkilerde de bulunmakta ve zarar yapmaktadır.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ

       Zeytin kara koşnilinin doğal düşmanlarına bütün bölgelerde rastlanmaktadır. Ancak bunlar bazı bahçelerde zararlı populasyonu baskı altında tutmakta iselerde genel olarak kimyasal mücadeleyi gerektirmeyecek kadar etkili olamamaktadırlar. Yurdumuzda en çok rastlanan avcı böcekler; Scutellista cyanea Motsch. Chilocorus bipustulatus L., Exochonıus quadrimaculatus L., E. nicrimaculatus Muis., E. flovipens (Thumber), Scymnus apetzi Muis ve Chrysoperla camca (Steph)'dir.

        Zeytin karakoşnili zeytin alanlarının pek çoğunda yıllara göre farklı yoğunlukta gözlenmektedir.

MÜCADELESİ

l. Kültürel Önlemler

        Koşnil kuvvetli ağaçlarda daha az yaşama şansı bulabildiğinden çeşitli sebeplerle zayıf düşmüş ağaçları kuvvetlendirmek gerekir.

       Bu amaçla kuruyan dallar kesilmeli, ağaçların hava alması için budama ve aralama yapılmalı, gübrelemeye önem verilmelidir.

2. Biyolojik Mücadele

        Doğada bulunan çeşitli faydalılar koşnili % 50'nin üzerinde kontrol altına alabiliyorsa böyle bahçelerde kimyasal mücadele uygulanmamalıdır.

3. Kimyasal Mücadele

a. İlaçlama Zamanının Tesbiti

        Zeytin kara koşniline karşı kış ve yaz ilaçlamalarından biri uygulanmalıdır. Kış mücadelesi. ergin oranının % 10'dan az olduğu bahçelerde hasattan sonra aralık - şubat aylarında don olasılığı olmayan günlerde tek uygulama şeklindedir, ilaçlama sırasında ağacın uyanmamış olması, hava sıcaklığının 4-14 C arasında olması gereklidir.

        Yaz mücadelesi; iki uygulamalı olup, aktif larva çıkışına göre saptanır. Bu amaçla ilaçlama yapılacak bahçelerde aktif larva çıkışlarının yoğunlaşması ile her bahçeyi temsil edecek sayıda ağacın 4 yönündeki 20-25 cm. uzunluğundaki sürgünler üzerinde bulunan o yıla ait yumurta dişiler kontrol edilmelidir. Yumurtalı dişilerin %50'sinin boş olduğu devrede birinci % 90'inin bos olduğu devrede de ikinci ilaçlama yapılmalıdır. Mevsim basında % 70 - 80 oranında parazitlenme saptanan bahçelerde ilaçlama yapılmamalıdır.

b. Kullanılacak İlaçlar ve Dozları :


Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Beta cyfluthrin 25 g/l EC 50 ml
Phenthoate 500 g/l EC 100 ml
*Yazlık yağlar 850 g/l EC 1250 ml
**Yazlık yağlar 700 g/l EC 1500 ml
Deltamethrin 25g/l EC 25 ml
Methidathion400 g/l EC 100 ml
Deltamethrin 120 g/l EC 5.5 ml
Omethoate 565 g/l EC 150 ml

        *Akdeniz Bölgesinde kış ve yaz ilaçlamalarında 1250 ml lik dozda. Ege Bölgesinde kış ilaçlamalarında 1500 ml lik, yaz ilaçlamalarında 1250 ml'lik doz, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde yaz ve kış ilaçlamalarında l 500 ml'lik doz kullanılacaktır.

        **Bütün bölgelerde kullanılabilir, ancak çok bulaşık bahçelerde %97 aktif maddeliler kullanılacaktır.

c. Kullanılacak Alet ve Makinalar

        Yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler kullanılmalıdır.

d. İlaçlama Tekniği

İlaçlamalar tam bir lavaj şeklinde yapılmalıdır.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

        Yaz ilaçlamalarının etki oranını tesbit için 2. ilaçlamadan 20 gün sonra ilaçlı ve kontrol zeytinliklerdeki ağaçlardan ve ağaçların değişik yönlerinden 20-25 cm uzunluğunda en az 10'ar adet yeni yıl sürgünü alınır. Bu sürgünlerde, ayrıca her sürgündeki 5 yaprakta bulunan canlı ve cansız koşniller sayılır. Canlı ve cansız koşnil sayısının toplamı ile yüzde canlı oranı hesaplanır ve etki oranı ilaçlama öncesi sayımıyla mukayese edilerek bulunur.

        Kış ilaçlama sonuçlarını tesbit için; larvaların ergin dönemine geçtiği ve intficarın henüz başladığı dönemde .ilaçlı ve ilaçsız parsellerden alınan l0'ar sürgün üzerindeki canlı ergin dişiler sayılır. Kontroldaki koşnil sayışı en az 100 olmalıdır. Aksi halde ilaçlı ve kontrol parsellerdeki sayılacak sürgün sayışı arttırılır. Etki oranı ilaçlama öncesi sayımların mukayesesi ile bulunur. 

ZEYTİN KABUKLU BİTİ

(Parlatoria oleae Colv.) (Hom.: Diaspididae)

TANIMI VE YAŞAYIŞI

       Ergin dişinin kabuğu ovalimsi yuvarlak şekilde ve kubbelidir. Rengi, beyazımsı krem renginden koyu kül rengine kadar değişir. Koyu yeşil veya siyahımsı olan exuvia, dişi kabuğunun kenar kısmında veya dışına taşmış durumdadır. Kabuk boyu 2-2.5 mm dir. Ergin dişinin vücudu, oval şekilde olup kenarları iri lobludur. Genç dişi açık pembe eflatun renkte, olgun dişi ise koyu eflatun veya mor renktedir. Erkek, pembemsi eflatun renkte, l mm uzunluğunda narin yapılı ve bir çift kanatlıdır.

        Yumurta, koyu eflatun veya mor renkte olup düzgün oval biçimdedir. Dişi kabuğu altında, birbirleri üzerine yığılmış bir şekilde dururlar. Yumurtadan çıkan ve hareketli olan larva, basık oval görünümlü ve eflatun renklidir. Bu dönemin sonlarına doğru genç larva üzerinde mum salgılarından oluşan kabuk örtüşü meydana gelerek hareketsiz dönem başlar.

        Kışı olgun dişi döneminde geçirir. Yumurtalarını o yılın iklim koşullarına göre nisan ayının ilk yansı veya mayıs ayı ilk haftasında bırakmaya başlar. Yumurtlama 2 aya yakın süre devam eder. Mayıs ayı ortaları veya sonlarına doğru görülen hareketli larvalar dallara, yaprak ve meyvelere giderek, kendilerini uygun bir yere tesbit eder ve beslenmeye başlarlar.

        İkinci döle ait yumurtalar temmuz ortaları veya sonlarında görülür. İkinci dölün erginleri genellikle kışlamaya çekilir. P.oleae yılda 2 döl verir.


ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMÎ VE YAYILIŞI

 



        P. oleae ekonomik yönden önemli bir zararlıdır. Zararını, meyve ağaçlarının gövde, dal, sürgün, meyve yapraklarında meydana getirir. Populasyonu fazla olduğunda, ağaçların kurumalarına neden olur.

        Zararlının beslenirken salgıladığı toksik madde sonucu, yerleştikleri yerlerde 3-4 mm çapında kırmızı veya mor lekeler meydana gelir. Bir Amasya elmasında en çok 96 adet leke sayılmıştır. Bu leke adetleri meyve çeşitlerine göre değişmektedir. Böyle lekeli meyveler pazar değerlerini kaybetmekte, depolamada büyük kayıplara uğramakta ve konserveleri yapılmamaktadır.

        Marmara Bölgesinde; Kocaeli, Bilecik, Bolu, Bursa, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Sakarya ve Tekirdağ il ve ilçelerinde özellikle elma ve armut bahçelerinde saptanmıştır. Ege Bölgesinde İzmir ilinin hemen her tarafında; Bayındır, Bornova, Kemalpaşa, Menemen, Ödemiş, Selçuk, Tire, Torbalı, Çeşme, Dikili, Foça, Karaburun, Karşıyaka ve Urla, Orta Anadolu Bölgesinde Ankara, Eskişehir (Sarıcakaya) ve Burdur (Bucak)'da zararlı saptanmıştır. Karadeniz bölgesinde de yaygın bir zararlıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de Diyarbakır'da elma ağaçlarında saptanmıştır. Zararlı Akdeniz Bölgesinde de mevcuttur.

KONUKÇULARI

        Polifag bir zararlıdır. Yurdumuzda elma, şeftali, kiraz, vişne, erik, kayısı, yeni dünya, muşmula, ahlat, zeytin, üvez, ceviz, bağ, kestane ve süs bitkileri konukçuları olarak saptanmıştır.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ

Marmara Bölgesinde saptanan doğal düşmanları; önem sırasına göre şöyledir:

Asalaklar: Aphytis maculicornis (Masi) (Hymenoptera), Aphytis prodia (Walker) (Hymenoptera-Aphelinidae), Aphytis mytilaspidis (Le Baron) (Hymenoptera - Aphelinidae), Aspidiotiphagus citrinus (Hymenoptera-Aphelinidae)

Avcı Böcekler:

Chilocorus bipustulatus (L.) (Coleoptera-Coccinellidae), Exochomus quadripustulatus (L.) (Coleoptera - Coccinellidae), Cybocephalus fodori (E.Y.) (Coleoptera - Cybosephalidae), Allothromblum sp. (Acarina-Trombidiidae), Lestodiplogis sp. (Diptera-Cecidomyiidae), Pullus sp. (Coleoptera-Coccinellidae), Scymnus apetzi (Muis.) (Coleoptera-Coccinellidae), Typhiodromus (Ambyiiseius) sp. (Acarina-Phytoseiidae)

       Akdeniz Bölgesinde Aphytis sp. asalağı ile C.fodori , C.bipustulatus, E. quadripustulatus avcı böcekleri saptanmıştır.

        Orta Anadolu Bölgesinde A. maculicornis asalağı ile Tyhphiodromus spp. ve Mediolata mali avcı akarları saptanmıştır.

MÜCADELESİ

1.Kültürel Önlemler

       Bulaşık bahçelerde toprak işlemesi, sulama, gübreleme ve budama işleri usulüne uygun olarak yapılmalıdır. Budamadan kalan artıklar mutlaka yakılarak yok edilmelidir. Bulaşık ağaçlardan alınan dayak ve sırıklar temiz ağaçlara kullanılmamalıdır. Bahçe kenarındaki çit bitkileri kontrol edilmeli zararlıya rastlanırsa, bitkiler de ilaçlanmak veya kesilip yakılmalıdır.

2. Kimyasal Mücadele

a. İlaçlama Zamanının Tesbiti

        Bulaşık meyve bahçeleri devamlı kontrol altında bulundurulmalıdır. Gözler patlamadan önce bahçeyi temsil edecek 5 ağacın çeşitli yönlerdeki dalları kontrol edilir. Canlı bireylerin varlığı ve oranı incelenir. Mayıs ayının ilk haftasından başlayarak da hareketli larva çıkışı gözlenmelidir.

       Zararlı kışı genellikle olgun dişi döneminde geçirmektedir. Bu dönemde dişi kabukları çok sert ve kalındır, bu yüzden kışlık ilaçların etkisi pek yüksek olmamaktadır. Marmara bölgesinde, ancak yoğunluğun fazla olduğu bahçelerde bir kaç ilaçlaması ile yoğunluğun azaltılabileceği öğütlenmektedir.

        Yaz ilaçlaması; inficardaki ergin oranının % 70 - 80'i bulduğu ve 2.ci dönem larvaların görüldüğü zaman ilaçlamaya başlanır. Zararlı populasyonunun yüksek olduğu yerlerde 2. ci ilaçlama ağustos ortalarında yapılmalıdır. Ancak parazitlenme oranı yüksek ise l. ci döle karşı ilaçlama yapılmamalıdır.

b. Kullanılacak ilaçlar ve Dozları

Etkili Madde Eormülasyonu Dozu ( Preparat)

Adı ve Oranı __________ 100 lt sııya

Chlorpritos - ethyl 480 g/l EC 100 ml

Methidathion 400 g/l EC 100 ml

Ethion 480 g/l EC 150 ml

Azinphos methyl % 25 WP 200 g

Azinphos methyl 200 g/l EC 200 ml

Malathıon 200 g/l EC 500 ml

Malathion 650 g/l EC 150 ml

c. Kullanılacak Alet ve Makinalar

Yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler kullanılmalıdır.

d. ilaçlama Tekniği

Ağaçların tepeden itibaren tüm yüzeyleri iyice ilaçlanmalı, kaplama şeklinde ilaçlama yapılmalıdır.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Meyvelerde kırmızı lekeler görülmezse ilaçlamalarda başarı sağlanmıştır. 

ZEYTİN GÜVESİ

Prays oleae Bern.) (Lepidoptera: Hyponomeutidae)

TANIMI VE YAŞAYIŞI

       Ergin kelebeğin boyu 7-8 mm, kanat açıklığı 13-16 mm kadardır. Genel görünüşü gümüşi renklidir. Üst kanatların üzerinde siyah renkli lekeler ve kenar uçlarında da gümüşi renkli saçaklar bulunur. Antenler 3-4 mm uzunluğunda ve kıl gibidir. Dişilerin vücudu erkeklerden daha tombul yapılıdır.

       Yumurta 0.25 mm çapında ve basık kubbe biçiminde olup üzerinde arı peteğini andıran desenler bulunur. Genç yumurta önce şeffaf, açılmaya yakın kirli beyaz ve sarımsı renk alır.

        Tırtılları, genellikle kirli beyaz ve sarımtrak renkte olup, olgun tırtılın boyu 8-10 mm kadardır. Vücudun iki yanında boydan boya koyu renkli birer bant bulunur. Tırtıllar genellikle bol kıllıdır, bazen kılsız olanlarına da rastlanabilir.



        Pupa dıştan görülebilen seyrek dokulu beyaz bir kokon içinde bulunur.

        Zeytin Güvesi yılda üç döl verir ve her döl zeytin ağacının aynı fenolojik dönemlerinde zararlı olur. Her döl zarar yaptığı döneme göre isimlendirilir.

        İkinci döle ait yumurtalar temmuz ortaları veya sonlarında görülür. İkinci dölün erginleri genellikle kışlamaya çekilir. P.oleae yılda 2 döl verir.

        P. oleae ekonomik yönden önemli bir zararlıdır. Zararını, meyve ağaçlarının gövde, dal, sürgün, meyve yapraklarında meydana getirir. Populasyonu fazla olduğunda, ağaçların kurumalarına neden olur.



YAPRAK DÖLÜ (Phyilophagus): Eylül aralık aylarında çıkan erginler yine bu aylarda yaprakların genellikle üst yüzlerine yumurta bırakırlar. Sıcaklığa bağlı olarak 8-16 günde yumurtalar açılır ve çıkan genç tırtıllar hemen yumurta kabuğu altından yaprak epidermisine girer. Burada iki epidermis arasındaki etli kısımda biraz beslenerek 2-3 mm boyunda bir oyuk açar ve kışı bu oyuk içinde geçirir. Tırtıllar Adana ve Bornova Enstitüsü Bölgelerinde şubat sonu mart basında, Erenköy ve Karadeniz Enstitüsü Bölgelerinde ise mart sonu nisan başlarında kışlaklardan çıkarak taze sürgün uçları ve yapraklarla beslenir. Olgunlaşan larvalar ya iki yaprağı birbirine yapıştırarak, ya bir yaprağı bükerek yada uç yapraklarda bir kokon örerler. Nisan ayından itibaren de ergin çıkışları başlar. Meyvelerde beslenen tırtıllardan oluşan erginler eylül - aralık aylarında çıkarak yaprakların üst yüzlerine yumurta bırakır.

ÇİÇEK DÖLÜ (Anthophagus): Yaprak dölünden oluşan erginler yumurtalarını Adana ve Bornova Enstitüsü Bölgelerinde nisan ayında ve Erenköy Enstitüsü Bölgesinde mayıs ayında henüz oluşmuş çiçek tomurcuklarına ve tomurcuk saplarına bırakırlar. 8-10 günde açılan yumurtalardan çıkan tırtıllar çiçek tomurcuklarının içine girerek beslenirler. Bir tırtıl 10-15 gün süren gelişmesi sırasında 30-40 tomurcuğu tahrip eder. Gelişmesini tamamlayan tırtıllar salgıladıkları iplikçiklerle tomurcukları birbirine bir ağ gibi bağlayarak içinde pupa olurlar. Bunlardan 7-10 gün içinde kelebekler çıkar.

MEYVE DÖLÜ (Carpophagus): Zeytin tanelerinin iri kara biber, büyüklüğünü aldığı mayıs sonu ile haziran ayı içerisinde, çiçek dölünde meydana gelen erginler meyvelerin çanak yaprakları üzerine yumurta bırakırlar. Bir haftada açılan bu yumurtalardan çıkan tırtıllar yumurta kabuğu altından meyve sapı dibinden meyvenin içine girerler ve çekirdeğe doğru yol alırlar. Tırtıllar meyveye girerken sapla meyvenin bağlantısını bazen bozarlar bu tür meyveler buruşup kararır ve dökülür. Bunlara karabiber dökümü denir. Meyve içine giren tırtıllar önceleri çekirdek evinin iç yüzünde daha sonra çekirdek içinde tohum (Badem) teşekkül etmeye başlayınca da buraya gelerek gelişmelerini ve beslenmelerini sürdürürler. Bölge ve iklim koşullarına göre 2,5-3,5 ayda tırtıllar olgunlaşarak gelişmelerim tamamlar ve pupa olmak için meyvelerin içinden ve yine sapa yakın bir yerden (sap dibinden) dışarı çıkarlar. Bu çıkış esnasında sap dibinde gözle görülebilecek büyüklükte bir delik (tahminen 0,5 mm çapında) açarlar. Bu çıkış deliği genellikle meyve sapım ayırdığından bu meyveler bir kaç gün içinde dökülür. Bazen ağaç üzerinde dökülmemiş ve tırtıl çıkışlı meyvelere de rastlamak mümkündür. Meyvelerden çıkan tırtıllar ağaçların kabuk altlarında ve çeşitli yerlerinde pupa olurlar. Pupa süresi, Bornova ve Adana Enstitüsü Bölgelerinde 10 gün kadar, Erenköy Enstitüsü Bölgesinde ise 10-19 gün kadardır. Çıkan erginler eylül ve aralık aylarında yapraklara yumurtlar ve yaprak dölünü oluştururlar. Zeytin güvesi bu şekilde yılda 3 döl verir.

ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

        Zeytin güvesi yalnız tırtıl döneminde zararlı olmaktadır. Zeytin güvesi tırtıllarının zeytin ağaçlarının 3 fenolojik döneminde meydana getirdiği zararları ayrı ayrı incelemek mümkündür.



        Yaprak dölü zararı: Tırtıllar, yaprağın iki epidermisi arasında, açtıkları galerilerle ve yaprak ve sürgün uçlarında beslenmeleri ile zararlı olurlar.

       Çiçek dölü zararı: Tırtıllar çiçek salkımları arasında beslenerek salkımlardaki tomurcuk ve çiçekleri tahrip ederek meyve tutumunu önlerler.

       Meyve Dölü Zararı: Yumurtadan yeni çıkan tırtıllar meyvenin içine meyve sapı dibinden girerek meyve ile meyve sapının birleştiği kısmı bazı meyvelerde tahrip eder ve bu meyvelerin dökülmelerine neden olur. Haziran ayında meydana gelen bu döküme karabiber dökümü adı verilir. Meyve içine giren tırtıllar meyve çekirdeğinde 2,5-3,5 ay kadar beslenerek pupa olmak için yine meyve sapı dibinden dışarı çıkar. Bu çıkış sırasında meyve sapı ile meyve etinin bağıntısını tahrip eder ve bu güve çıkış delikli meyveler dökülür. Bu meyveler henüz yağlanmadan döküldükleri için değerlendirilmeleri de mümkün değildir.

       Zeytin güvesinin meyvelerdeki zarar oranı yıllara ve bölgelere göre değişir. Bazı yıllarda bu zarar % 30'a kadar ulaşan ürün kaybına neden olabilmektedir.

       Zeytin Güvesi zeytin yetiştirilen çeşitli Akdeniz ülkelerinde ve ülkemizde bulunur.

KONUKÇULARI

       Zeytin güvesinin konukçusu zeytindir. Ancak zeytingillerden Phyilyrea (Akça kesme) üzerinde de zararı görülmüştür.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ

       Zeytin güvesinin hakim bir parazitoid ve predatörü yoktur. Yapılan çalışmalarda Ege Bölgesinde, parazit olarak Chalcididae (Hymenoptera) familyasından Aganiaspis fuscicollis praysincola Silvestri bulunmuştur. Hakim durumda değildir. Ayrıca predatör olarak Chrysopidae (Neuroptera) familyasından Chrysopa sp. bulunmaktadır. MÜCADELESİ

l. Kimyasal Mücadele

a. ilaçlama Zamanının Tesbiti

       Yaprak dölüne karşı ilaçlama: Kışlayan yaprak dölü tırtıllarının yapraklardaki odacıkları % 80 oranında terk ettiği bir zamanda yapılmalıdır. Zeytin yetiştirilen bölgelerin iklim farklılıklarına göre en uygun ilaçlama zamanı şubat ayı basından mart ayının ilk haftası arasındaki süredir. Yoğunluğun düşük olduğu yıl ve yerlerde bu nesile karşı ilaçlama faydalıları korumak amacıyla yapılmamalıdır.

Çiçek dölüne karşı ilaçlama : Genel sayım prensiplerine uyularak yapılacak sürvey sonucunda üzerinde güve tırtılı tahribatı bulunan somak ( çiçek salkımı) oranı %10'a yaklaştığı zamanda ilaçlama yapılır, ilaçlama zamanı, nisan sonundan mayıs sonuna kadar olan sürede meyve salkımlarının kontrolü ile saptanır. Özellikle var yıllarındaçiçek dölü ilaçlamaları yapılmamalıdır.

Meyve dölüne karşı ilaçlama : Genel sayım prensiplerine göre yapılan sürvey sonucunda, meyvelerde yumurta sayışı % 10 veya daha yukarı bulunduğunda ilaçlamaya başlanır. Mayıs ayı sonunda başlanarak yapılacak kontrollerle uygun ilaçlama zamanı saptanır.

b. Kullanılacak ilaçlar ve Dozları :
-Çiçek dölüne karsı kullanılan ilaçlar:

Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Triflumuron % 25 WP 40 g
Diflubenzuron % 25 WP 40 g
Lamda cyhalothrin 50 g/l EC 15 ml
Dimethoate 400 g/l EC 100 ml
Deltamethrin 25 g/l EC 30 ml
Monocrotophos 400 g/l EC 100 ml
Phosphamidon 500 g/l EC 100 ml
Beta cyfluthrin 25 g/l EC 25 ml
Omethoate 500 g/l SL 75 ml


- Meyve dölüne karşı kullanılan ilaçlar:

Omethoate 500 g/l SL 75 ml
Azinphos methyl 200 g/l EC 200 g
Dimethoate 400 g/l EC 150 ml
Fenthion 500 g/l EC 150 ml
Diazinon 200 g/l EC 150 ml
DDeltamethrin 25 g/l EC 30 ml


c. Kullanılacak Alet ve Makinalar

Kullanılacak ilacın formülasyonu gözönüne alınarak toz ilaçları uygulamak için yerden tozlayıcı aletler kullanılır. Sulu ilaç formülasyonlarını uygulamak için ise yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.

d. İlaçlama Tekniği

Kaplama ilaçlama yapılır. Ağaçların bütün yaprak çiçek ve meyvelerinin ilaçla temasını sağlayacak şekilde ilaçlama yapmak gerekir.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

       Yaprak dölü için; ilaçlamadan 10-15 gün sonra tırtılların kışlama yuvaları kontrol edilir. Ölü ve canlı tırtıl sayıları toplamı 25 (Erenköy 50) oluncaya kadar sayıma devam edilir. Canlı yüzdesi üzerinden değerlendirilir. Çiçek dölü için, ilaçlamadan bir gün önce etiketlenmiş sürgünlerde ön sayım yapılır, ilaçlamadan 4 gün sonra da değerlendirme sayımı yapılır. Bu sayım, her ağaçta işaretli sürgünlerde ve en az 200 somak üzerinde uygulanır. Bu somaklardaki tomurcuklardan bir tanesi dahi tahribatlı ise bulaşık olarak kabul edilir. Değerlendirmeler ilaçlama öncesi ve sonrası somaklardaki zarar oranları arasındaki fark sayımı ile mukayese edilerek bulunur. Meyve dölü için, ilaçlamadan 2-3 gün sonra, güve tırtıllarının giriş izleri belli olan zeytin meyveleri toplanır. Meyve sapının çekirdek evine doğru olan uzantısı ile, bu zamanda henüz pelte durumunda bulunan çekirdek kabuğunun iç yüzeyi binoküler altında dikkatle kontrol edilir. Bulunan güve tırtıllarının canlı ve ölü sayılan toplamı 25 oluncaya kadar sayıma devam edilir. Canlı yüzdesi üzerinden değerlendirme yapılarak etkiler saptanır. 

ZEYTİN PAMUKLU BİTİ 

 (Euphyilura olivina Costa.) (Homoptera: Psyllidae)

TANIMI VE YAŞAYIŞI

       Ergin pamuklu bitin boyu 2-3 mm kadardır. Vücudu küçük bir ağustos böceğini andırır. Erginlerde, baş büyükçedir. Gözleri kırmızı hortumu gelişmiştir. Kanatlar .kirli sarı karın ise yeşil renklidir. Nimfleri olgunlaştığında 2 mm kadar olur. Renkleri hafif yeşilimsidir. Genç nimfler genel olarak sarı veya açık yeşildir. Nimfler vücutlarından, çok ince iplikçilerden meydana gelmiş balımsı bir madde çıkarırlar. Bu iplikçiler bir pamuk yığını gibi toplanarak kümelenirler. Zeytin pamuklu biti kışı ergin olarak, ağaçların kabuk altlarında yarık ve çatlaklarında hatta sürgün koltuklarında geçirir. Erginler mart ayı başlarından itibaren faal duruma geçerek önceleri sürgün uçlarına ve uç yapraklanna yumurta bırakırlar. Daha sonra çiçek tomurcuklarının oluşması ile yumurtalarım tomurcuk saplarına bırakırlar. Yumurtalar 4-6 günde açılır. Çıkan nimfler yassı bir görünümde olup çıkardıkları tatlımsı bir madde ile (pamuk gibi) vücutlarım örterler. Tomurcuklara girerek beslenirler. Yılda 3-4 nesil verirler.


ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

        Zeytin pamuklu bitinin nimfleri, zeytin somaklarında tomurcuk sapları ve sürgün uçlarında bitkinin öz suyunu emerek, ağaçların ve sürgünlerin zayıflamasına, çiçek ve çiçek tomurcuklarının dökülmesine neden olarak zararlı olurlar. Zararlının yoğunluğu arttıkça zarar oranı yükselir. Ancak düşük yoğunluklarda zarar pek hissedilmez.




       Ülkemizde zeytin yetiştirilen bütün bölgelerde yaygındır. Ayrıca zeytin yetiştirilen bütün Akdeniz ülkelerinde de yaygın olduğu bilinmektedir.

KONUKÇULARI

       Konukçusu yalnız Zeytin ağacıdır.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ

       Bölgemizde parazit olarak Aphitis türleri bulunmakta, predatör olarak da Chilocorus bipustulatus vardır. Akdeniz Bölgesinde Cybocephalus fodori (E.-Y.) ve Phroscymnus pharoides Marsh. bulunmaktadır.

MÜCADELESİ

1. Kültürel Önlemler

        Bütün koşnillerde olduğu gibi bunun da zararını, önlemek amacıyla ağaçlar daima sıhhatli tutulmalı, bol güneş ve havalanmasına dikkat edilmelidir. Ağaçlar tozlu bulundurulmamalıdır.

2. Kimyasal Mücadele

a. İlaçlama Zamanının Tesbiti

        Zeytin pamuklu bitinin en uygun mücadele zamanı, sürgün uçlarında ilk pamuklanmalar görüldükten 10 gün sonrasından başlamak üzere çiçeklenme zamanına kadar olan süredir.

b. Kullanılacak ilaçlar ve Dozları:

Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Dimethoate 400 g/l EC 150 ml
Fenthion 500g/l EC 150 ml
Diazinon 200 g/l EC 200 ml
Azinpos - methyl 400 g/l EC 100 ml
Parathion - methyl 350 g/l EC 100 ml



c. Kullanılacak Alet ve Makinalar

        İlaçlamalarda tozlayıcı aletler ve yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır. d. İlaçlama Tekniği

       İlaçlama kaplama olarak yapılır, ilacın pamukların bulunduğu bölge ve sürgünlere iyice temas etmesi sağlanmalıdır.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

       Bunun için ilaçlamadan 15 gün sonra ilaçlı ve ilaçsız ağaçların 4 yönünden yeteri kadar tesadüfi yaprak numunesi alınarak, bu yapraklar üzerindeki zararlının 1-2 dönem larva ve ergin dişilerinin her birinden 300'er fert ölü-canlı olarak ayrı ayrı sayılacak, etki oranı, ilaçlama öncesi sayımıyla mukayese edilerek bulunacak. 

ZEYTİN PAMUKLU KOŞNİLİ 

 (Philippia oleae Costa. (Hom.: Aphalaridae)

TANIMI VE YAŞAYIŞI

       Erginler ilk bakıldığında beyaz pamuksu bir görünüm arzetmektedirler. Esas ergin bu pamuksu tabaka altında bulunmaktadır. Oval ve yassı şekilde olup 5-8 mm boyunda ve kiremit kırmızısı renktedir. Yumurtalar elips şeklinde, açık renkte ve 0.5 mm kadar boydadır. Yeni çıkan larva 0.5-0.8 mm boyunda, yassı ve basık olup balmumu renktedir. Gelişme ile birlikte rengi kırmızılaşmaktadır.

       Zararlı hemen hemen bütün ülke zeytin alanlarında kışı genç ergin dişi olarak yaprak altları ve sürgünlerde geçirmektedir, ilkbahara girerken hızlı bir gelişme göstererek Şubat-Mart aylarında (Akdeniz bölgesinde Nisan ayı) yumurtlamaya başlamaktadır. Kuluçka süresi bu dönemde 20-30 gün kadardır. Ege, Marmara ve Karadeniz Bölgesinde Mart-Nisan ve Akdenizde Mayıs ayından itibaren yumurta açılımı ve aktif larvalar görülmektedir. Bir kaç gün hareketli olan larva kendini yapraklar arkasına tesbit ederek burada beslenmektedir. Larva 2 ay süren beslenmesi sırasında 1-2 kez yer değiştirmektedir.

        Bu süre sonunda vücudun kenarlarından başlamak üzere vücut kenarlarında pamuklanma görülmektedir. Pamuklanma 10-15 gün sürmekte ve bu süre sonunda genç dişi durumuna geçmektedir. Bu dönemde tatlı madde salgılaması azami düzeyde bulunmaktadır. Mayıs ayı sonları ve Haziran aylarında dişiler tekrar yumurtlamaya başlamakta ve 15-20 gün sonra çıkan larvalar yaprak ve sürgünlerde beslenerek kısa genç dişi olarak girmektedirler. Zararlının Karadeniz, Ege ve Marmara Bölgesinde yılda iki ve Akdeniz bölgesinde ise bir döl verdiği bilinmektedir.

ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

       Bitki özsuyunu emmek suretiyle ve salgıladıkları tatlı maddelerde fumajin oluşması ile zararlı olmaktadır. Yoğunluğunun fazla olduğu hallerde ağaçlarda genel bir zayıflama ve ince dal kurumaları görülmektedir.

       Yurdumuzun zeytin yetişen bütün bölgelerinde yayılmıştır.

KONUKÇULARI

       Ülkede tüm zeytin alanlarında yer yer görülmekte olup yegane konukçusu zeytindir.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ         Karadeniz, Ege ve Marmara bölgesinde Chilocoris bipustulatus L. ve Exochomus guadripustulatus L. bilinen ve etkili olan doğal düşmanlarıdır. Ayrıca Akdeniz bölgesinde Psyllaophagus euphyilurae Silv. (Hym.: Encyritidae) paraziti ve Deraeocoris delogrongei (Put.) (Het.: Miridae) predatörü bulunmaktadır.

MÜCADELESİ

1. Kültürel Önlemler

        Zararlı genellikle yol kenarlarındaki zeytinliklerin etek dalları ve dip fışkınlarında bulunmakta ve zarar yapmaktadır. Bunun için de tozlanmayı önleyen önlemler alınmalı, dip fışkınlar kesilmeli ve yoğunluğun az olduğu hallerde pamuklanma görülen dallarda budama yapılmalıdır.

2. Kimyasal Mücadele

a. İlaçlama Zamanının Tesbiti

       Zararlı ile bulaşık bahçelerde 10 ağaçtan 15-20 cm uzunluğunda toplam 40 sürgün alınmalıdır. Her ağaç için ise asgari 100 canlı ve yumurta bırakmış dişi kontrol edilmelidir. Ayrıca yapraklar da kontrol edilerek larva çıkışı saptanmaya çalışılmalıdır. Kontrol edilen yumurtalı erginlerde % 50 - 60 çıkış olduğu zaman veya larva çıkışından 15-20 gün sonra ilk ilaçlama yapılmalıdır. İkinci ilaç ise yumurta açılımı tamamlandıktan sonra atılmalıdır. Karadeniz, Ege ve Marmara Bölgelerinde ilk ilaçlama Nisan ve Akdeniz bölgesinde haziran ayında uygulanmalıdır. Ancak, Karadeniz, Ege ve Marmara bölgesinde birinci döl ilaçlaması yapılmışsa ikinci döl ilaçlama zamanı belirtilen yöntemle saptanmalıdır. Bu dönem ise haziran - temmuz ayına rastlamaktadır.

b. Kullanılacak İlaçlar ve Dozları:

Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Yazlık yağlar 850 g/l EC 1250 ml
Yazlık yağlar 700 g/l EC 1500 ml


c. Kullanılacak Alet ve Makinalar:

       Ağaçların büyüklüğü ve iş yoğunluğu gözönünde bulundurulmak kaydıyla motorlu pülverizatörler en uygun aletlerdir.

d. İlaçlama Tekniği :

Zararlı hemen hemen sabit olduğundan iyi bir kaplama sağlayacak şekilde ağaçların içten ve dıştan eteklere doğru ilaçlanması gereklidir.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

       Son uygulamadan 15-20 gün sonra ölü ve canlıların kolayca ayrılabildiği zaman, bahçede 10 ağaçtan 15-20 cm uzunluğunda 40 sürgün alınmalı ve her sürgünde azami 25 birey canlı ve ölü olarak sayılmalıdır. İlaçsız ve ilaçlılarda yapılan sayımlara ait rakamlar mukayese edilerek etki oranı bulunmalıdır.
ZEYTİN ÇİÇEK SAP SOKANI 
(Calocoris trivialis Costa.) (Het.: Miridae )

TANIMI VE YAŞAYIŞI

       Erginler 7-8 mm boyundadır. Genel görünüş itibarı ile uzunca bir vücut yapısına sahiptir. Renk yeşilimsi olup erkekleri dişilere nazaran daha koyu renklidir. Baş küçük bir üçgen şeklindedir. Antenlerde genellikle sarımsı yeşil renk hakim olmakla beraber segmentleri arasında renk farklılıkları mevcuttur. Kanatlar şeffaf, damarlar gayet barizdir. Karın kısmı ve bacaklar sarımsı yeşil renklidir. Abdomenin uç kısmı erkek ve dişide farklı yapılışta olup, erkeklerde bu sivri bir kısımla son bulduğu halde, dişilerde bir yarık şeklinde görülür. Dişiler erkeklere nazaran daha uzunca bir vücut yapışma sahiptir.

        Şekil itibariyle bir muzu andıran yumurta açık krem rengindedir. Üzeri düz ve pürüzsüzdür.

       Yumurtadan ilk çıkan nimfler yeşil renklidir. İlk dönemlerde hareketleri nisbeten yavaştır. Zaman geçtikçe hareketleri artar ve özellikle son dönemde yani 5'nci dönemde kanat izleri belirgin hale gelir.

       Kışı sürgünlerde açılan yarıklar içinde yumurta halinde geçirir. Havaların ısınmaya başladığı mart sonu-nisan başlarında yumurtalar açılmaya başlar. Çiçek salkımlarının belirgin bir hal aldığı bu dönemde tek tük bu zararlının nimflerine rastlanır. Çiçek salkımlarının gelişme periyodu içinde zararlı çıkışında da süratli bir artış görülür. Nimf ve ergin dönemleri tamamen zeytinde geçer. Gerek nimf ve gerekse erginler hortumlarını çiçek tomurcuklarına sokarak beslenirler. Nimfler oburca beslenmeleri sonucu gelişmelerim genellikle nisan ayı sonuna kadar bitirirler ve ergin dönemine geçerler. Cinsel olgunluğa ulaşan dişiler çiftleşmeyi müteakip yumurta koyma boruları vasıtasıyla genç sürgünlerin kabuk kısmı üstünde açtıkları yarıklar içine yumurta bırakırlar. Bir ergin dişi elliye yakın yumurta bırakabilir. Bu zararlı yılda bir döl verir.

ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

        C. trivialis doğrudan doğruya bir çiçek zararlısıdır. Çiçek tomurcuklarının belirmesi ve kabarması ile başlayan zarar çiçeklerin meyve bağlamasına kadar devam eder. Zarar nimf devresinde başlamakla beraber ergin döneminde böcek oburca beslendiği için daha da artar. Her iki dönemde de böcek, hortumu vasıtasıyla önce tomurcuğun çanak yaprağını ve daha sonra çiçek iç organlarını emmek suretiyle beslenir. Çanak yaprağının emilmesi sırasında dairevi bir leke meydana gelir. Zaman ilerledikçe emgi yeri koyulaşır, çiçek açılamaz, renk kahverengiye dönüşür ve neticede zarar gören tomurcuk kuruyup dökülür. Açılmış çiçeklerde de üreme organlarının tahrip edilmesi suretiylede zararı devam eder. Normal yıllarda bir çiçek salkımındaki 30-40 tomurcuktan 4-8 tanesi bu zararlıya hedef olmakta ve meyve bağlıyamamaktadır.

        Bundan başka bu böcek için tesbit edilen diğer bir zarar şekli daha vardır ki bu da ergin dişi tarafından yumurta koymak için genç sürgünler üzerinde ovipozitor vasıtasıyla açılmış olan yaralardır. Böylece sürgünler sanki dolu vurmuş gibi bir görünüm alırlar. Bu gibi sürgünlerde gelişme yavaş olur. Bu zararlı Adana, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İzmir, Manisa ve Muğla ili zeytinliklerinde yaygındır.

KONUKÇULARI

       Ana konukçusu zeytindir. Tesadüfen zeytin altlarında bulunan otumsu bitkilerde ve civarda bulunan meyve ağaçlarında da görülebilir.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ

Bu konuda herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.

MÜCADELESİ

1. Kimyasal Mücadele :

a. İlaçlama Zamanının Tesbiti :

       Çiçek açım zamanında nimf ve erginlerin zararlı olmaya başladığı nisan sonu mayıs başlarında ağaç basma 25 civarında zararlı tesbit edildiğinde ilaçlamaya geçilir. Bu zararlı ile mücadele zeytin güvesi çiçek nesil mücadelesi ile aynı zamana rastlandığında özellikle bu zararlıya kimyasal bir mücadeleye gerek yoktur. Ancak salgın yıllarında ayrı bir mücadele düşünülür.

b. Kullanılacak İlaçlar ve Dozları :

Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Dimethoate 400g/l EC 150 ml
Fenthion EC 150 ml


c. Kullanılacak Alet ve Makinalar

       Bu zararlı ile yapılacak mücadelede toz ilaçlar için motorlu veya motorsuz tozlayıcılar ile emülsiyon preparatlar için yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

       İlaçlamadan 2-3 gün sonra ilaçlı sahadan bir ağaç tesadüfen seçilir, altına beyaz bir çarşaf serilir, daha önce de belirtildiği gibi ani etkili bir ilaçla ilaçlanır. 20 dakika bekledikten sonra çarşaf üzerine bu zararlıdan kaç tane düştüğü bulunur ve ilaçlama öncesi bulunan rakamla mukayese edilerek başarı oranı hesaplanır. 

ZEYTİN KIRLANGIÇ BÖCEĞİ 
(Agalmatium flavescens Oliv. (Hom.: Issidae))

TANIMI VE YAŞAYIŞI

       Genel görünüş itibariyle Ağustos Böceğinin küçültülmüş bir modeli gibidir. Erginler 4-5 mm boyunda, genellikle kirli sarı renkte olup bazı farklı beslenme ortamlarının etkisiyle bal, fındık rengi gibi değişik renklerde de görülebilirler. Başı dikdörtgen şeklindedir ve aşağıya doğru sivrilerek bir üçgen meydana getirir. Antenler kıl şeklinde ve koyu renktedir. Kanatlar vücut renginde olmakla beraber yinede şeffaftır ve uç kısma doğru hafif lekeler ihtiva ederler. Üçüncü çift bacaklar iyi gelişmiştir. Böceğe sıçramada yardımcı olurlar.

       Yumurtalar elips şeklinde, kırmızımsı kahverengindedir. Sathı düz, üzerinde herhangi bir desen bulunmayan l mm boyundaki yumurtalarını 5-14'lük grup ve 2 sıralı olarak çamurdan yapılmış paketler halinde zeytin ağaçlarının dal ve gövdeleri üzerine bırakılır.

       Yumurtadan yeni çıkmış nimf’in rengi önce kavun içidir. Geliştikçe renk griye ve ergin olmaya yakın ananın rengine dönüşür. Kışı yumurta halinde geçirir, mart-nisan aylarında havaların ısınmasıyla yumurtalar açılmaya başlar. Çıkan nimfler önceleri zeytinler altında ve civardaki otumsu bitkilerle 2-3 ay kadar beslenirler. Bu süre içinde 3 gömlek değiştirerek ergin hale geçerler. Erginler önderi nimflerin beslendiği otumsu bitkilerde gezinirler, daha sonra çevrede bulunan çeşitli meyve ve zeytin ağaçlarına geçerler. Bu zamanda zeytinler çiçektedir. Zeytinin çiçek tomurcuklarını ve sürgün uçlarını hortumlarıyla emerler. Cinsel olgunluğa erişen erginler haziran-temmuz aylarında yumurtaların yukarıda anlatıldığı şekilde ağaçlara bırakırlar. Yılda bir döl verirler.

ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI

        Bu böcek konukçusu olduğu bitkilerin çiçek, taze sürgün ve meyve saplarına hortumunu sokarak beslenir. Bu beslenme sırasında yara alan dokunun zamanla rengi değişir, kurur ve zamanla döküme kadar gider. Zeytinliklerde çokça görülmesine karşılık ekonomik bir zararlı değildir.

        Bu zararlı Aydın, Adana, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İzmir, Manisa ve Muğla ili zeytinliklerinde yaygındır.

KONUKÇULARI        Polifag bir zararlıdır. Zeytin ve zeytin altlarındaki otumsu bitkiler, elma, armut, incir ve antep fıstığı ağaçları konukçuları olarak sayılabilir.

DOĞAL DÜŞMANLARI VE ETKİNLİKLERİ

       Gerek zeytin bulunan bölgelerde yapılan çalışmalarda ve gerekse literatür incelemelerinde bu böceğin doğal düşmanlarına rastlamak mümkün olmamıştır.

MÜCADELESİ

1. Kültürel Önlemler

       Ağaçların gövde ve kalın dallarına temmuz ayından itibaren bırakılan yumurta paketleri fırsat bulundukça sert fırça veya çuval parçalarıyla kazınır ve ezilir.

2. Kimyasal Mücadele

a. İlaçlama Zamanının Tesbiti

       Yumurta paketleri mart sonu veya nisan ayında kontrol edilir, yumurtalardan %50 - 60 açılma görüldüğünde ilaçlamaya geçilir. Bu böceğin hem ekonomik bir zararlı olmadığı için ve hem de çıkışı zeytin güvesi çıkış zamanına rastladığı için bu zararlıya her hangibir kimyasal mücadeleye gerek yoktur. Fakat buna rağmen yine de kimyasal mücadele yapılmak istendiğinde aşağıda adı geçen ilaçlar tavsiye edilebilir.

b. Kullanılacak ilaçlar ve Dozları

Etkili Madde ve Oranı Formülasyonu DOZU(100 lt suya)
Dimethoate 400 g/l EC 150 ml
Fenthion 500g/l EC 150 ml


c.Kullanılacak Alet ve Makinalar

        Bu zararlı ile yapılacak mücadelede toz ilaçlar için motorlu veya motorsuz tozlayıcılar ile emülsiyon preparatlar için yüksek tazyikli motorlu pülverizatörler kullanılır.

d. İlaçlama Tekniği

        Kullanılacak toz ve emülsiyon preparatlarla kaplama şeklinde bir ilaçlama yapılmalıdır.

UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

       İlaçlamadan 2 gün sonra tesadüfen yine bir ağaç ani etkili bir ilaçla ilaçlanır. Ağaç altına serilen beyaz çarşaf üzerine bu zararlıdan kaç tane düştüğü bulunur ve ilaçlama öncesi bulunan rakamla mukayese edilerek başarı oranı hesaplanır.

ZEYTİN DENİNCE ZORLU AKLA GELİR
 
 
Bugün 13 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol